Yusuf Üstü

The effect of the dimensions of the distal femur and proximal tibia joint surfaces on the development of knee osteoarthritis

The aim of this study was to determine whether the dimensions of the distal femur and proximal tibia joint surfaces affect the etiology of knee osteoarthritis (OA). The study comprised the records of 1,324 patients who had been admitted to hospital with knee pain. Anterioposterior (AP) and lateral radiographs of the knee were taken. Using the Kellgren‐Lawrence Scale, the patient group comprised Stages 2, 3, and 4 radiographs and the controls comprised Stages 0 and 1 radiographs. Four lengths were measured for each patient in both groups: femur mediolateral (femur ML), tibia mediolateral (tibia ML), femur anteroposterior (femur AP), and tibia anteroposterior (tibia AP). Osteophytes were not included in the measurements in the patient group. All the measurements were repeated by two researchers at two different times. The groups were compared in terms of these measurements and the correlations between them. The mean femur ML length was significantly greater in the patient group than the control group (P = 0.032) and the mean femur AP length was significantly less (P = 0.037). In addition, the difference between the femur ML and AP lengths was significantly high in the patient group (P < 0.001). The difference between the tibia and femur ML lengths was significantly high in the patient group (P < 0.001) and the difference between the tibia and femur AP lengths was higher in the control group (P = 0.001). A longer femur ML and a shorter femur AP, together with a greater difference between these two lengths and a greater difference between the tibia ML and femur ML lengths, could be a risk factor for developing knee OA. More extensive anatomical and biomechanical studies in the future will enable these results to be corroborated. Clin. Anat. 28:672–677, 2015.

Management of ankle sprains during pregnancy: evaluation of 96 cases

BACKGROUND The aim of this study was to suggest a safe management method for the diagnosis and treatment of ankle sprains in pregnant patients. METHODS Between November 2005 and January 2013, 96 pregnant patients with ankle sprains referred to the department of orthopedics and traumatology were evaluated, retrospectively. The Ottawa ankle rules were used to assess the need for radiologic evaluation. Radiological procedures: Surface USG, X-ray (0,6 mGy, mortise view), MRI (T1 and STIR) and fluoroscopy with 0,8 mGy/s doses 0,4 ms single shot views in surgery room. The results of the operated patients were evaluated with AOFAS scoring system. RESULTS Forty-four (45,8%) patients were treated with conservative methods and there was no need for radiological evaluation. USG was used in 17 (17,7%), MRI in 24 (25%), X-ray in 4 (4,1%) and both USG and MRI in 7 (7,2%) patients during diagnosis. An algorithm was created for the diagnosis and treatment of pregnant patients with ankle sprains. No complications due to radiological and surgical procedures occurred over pregnancies. The AOFAS score was 83 (65-100) in the operated patients. CONCLUSION There is no standard management method for the diagnosis and treatment of pregnant patients with ankle sprains. The algorithm presented in this study may be useful. Good results can be obtained with an appropriate preparation and surgical technique.

Emotional intelligence and leadership traits among family physicians

ABSTRACT Objectives: High emotional intelligence and leadership traits are essential for physicians in managing their responsibilities and thus building successful interactions with patients. This study explored the relationship between emotional intelligence and leadership traits among family physicians. Methods: Participants (2975 men, 972 women, mean = 42.0 ages, SD = 7.47) were family physicians working at family health-care centers across the seven geographical regions of Turkey who were contacted by e-mail. The Trait Emotional Intelligence Questionnaire (TEIQue) and Leadership Traits Tool were used to collect data. Data were analyzed concerning physicians’ sex, age, health-care experience, and geographical region. The correlation between Trait Emotional Intelligence (TEI) and leadership was also being examined. Results: Our findings suggest that family physicians’ TEI differs based on sex, age, health-care experience, and the geographical region where they work. Women had higher mean values than did men for well-being, emotionality, and global TEI. Physicians aged younger than 29 years had the lowest mean values for emotional intelligence. As physicians’ health-care experience increased, they received higher scores for emotional intelligence. Physicians working in the Mediterranean had the highest mean TEI scores. There was a positive correlation between family physicians’ emotional intelligence and leadership traits. Higher emotional intelligence was correlated with increased leadership traits. Conclusion: Emotional intelligence and leadership traits play crucial roles in increasing physicians’ personal and professional development. This may also increase physicians’ caregiving competencies and thus the quality of health services, as well as potentially decreasing physicians’ burnout and health-related costs.

The Medicinal Use of Thyme

Fitoterapide genis kullanim alani bulan kekik Turkiye’de yaygin olarak yetismektedir. Kekigin major etkili bilesenleri timol ve karvakrol’dur. Kekigin Turkiye’de bulunan cesitlerinde timol ve karvakrol yuksek oranlardadir. Bu derlemede kekigin ozellikleri ve kullanimi ele alinmaktadir.

Aloe Vera and Centella Asiatica

Giderek artan oranda kullanilan bitkisel urunler, bilincsiz kullanima sebep olmaktadir. Hekimlerin kullanilan bitkisel urunler hakkinda bilgi sahibi olmasi ile bu durum engellenebilir. Bu derlemede yaygin kullanim alani bulan Aloe vera (sari sabir ) ve Centella asiatica ( gotu kola ) bitkileri ele alinmaktadir

Family Medicine Field Training: An Educational Family Health Center

Aile hekimliginin temel yeterlilikleri arasinda sayilan toplum yonelimli bakim, bir takim calismasini gerektirmekte olup, bunun yurutulebilmesi icin hem saglik calisanlari hem de saglik sektorunden olmayan kisilerle uyum icinde ortak bir dil olusturulmasi elzemdir. Bu koordinasyonun saglanabilmesi icin gerekli egitimlerin aile hekimligi ihtisasi sirasinda verilmesinde Egitim Aile Sagligi Merkezleri (EASM)’ lerin onemli rol oynayacagi dusunulmektedir. Bu yazi ile Universitemiz Aile Hekimligi Anabilim Dalina bagli olarak 06/06/2017 tarihinde acmis oldugumuz EASM ile ilgili deneyimlerimizin paylasilmasi amaclanmaktadir.

WILL CONSUMPTION SAVING MEASURES REGARDING WATER CONSUMTION REDUCEMENT AT HOSPITALS REALLY WORK

In this study prepared by using data of TSI belonging to the years of 2012-2014, the consumption of electricity and natural gas used in industry and houses is statistically analyzed. ANOVA model was applied to the study prepared with the use of different techniques for analysis. Moreover, tests of hypothesis were applied and the research was made more comprehensive. The purpose was to determine electricity and natural gas prices GİRİŞ Su, yaşamın sürdürülebilmesi için gereken en temel maddedir. İnsanlığın yaşamı ve gelişimi, ülkelerin kalkınması, doğrudan doğruya yeterli ve kaliteli suyla ilintilidir. Su kıtlığı, gelecekte en önemli sorunların başında gelecektir. Dünyada son 50 yıl içinde, su kaynaklarının miktarında herhangi bir artış olmadığı halde, su tüketimi üç katına çıkmıştır (WWAP, 2012). Su şebekelerinin fiziki yetersizlikleri nedeniyle kullanılabilir su kayıpları, suyun bilinçsizce aşırı kullanımı ve elbette küresel ısınma su kaynaklarımızın hızla tükenmesine neden olmaktadır. İklim değişikliğindeki beklentiler, yağışlı bölgelerin daha yağışlı, kurak bölgelerinse daha kurak olacağı yönündedir. Yağışlardaki azalmanın Türkiye’yi de kapsayan Ortadoğu ve Güney Avrupa bölgelerini ciddi derecede etkileyeceği öngörülmektedir (National Intelligence Council, 2012). Türkiye su kıtlığı sınırında olan bir ülkedir. Ülke genelinde yıllık ortalama yağış miktarı yaklaşık 643 mm3 olup, dünya ortalamasının altındadır (Muluk et all., 2013). Ülkemizin 2030 yılından itibaren özellikle iç ve batı bölgelerde %40’tan fazla oranda su stresi yaşayacağı düşünülmektedir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde bu etkilenmenin boyutu %20-40 olacaktır (DSI, 2009). Tüm bu olumsuzluklar düşünülerek, 21. yüzyılın başlarında, su planlamacıları, kriterlerinde bazı değişikliklere gitmişlerdir. Değişikliklerin temelinde; kaynakların doğal dengeyi zorlayarak çoğaltılmasına çalışmaktansa, mevcut suyun olabilecek en verimli haliyle kullanımı için gerekenlerin yapılması yatmaktadır (Yıldız, 2008:63-68). Sağlık tesisleri, bütün yıl boyunca günde 24 saat hasta ve yaralılaraın bakım ve tedavilerinin yapıldığı genellikle büyük binalardan oluşan kurumlardır. Bu özellikleri ned niyle sağlık tesisleri, her yerde, en büyük tüketicilerdir( Kapoor, 2011:7). Genellikle 7/24 hizmet veren hastaneler gibi sürekli hizm t veren binal r, su tüketiminin fazlaca gerçekleştiği merkezlerdendir. Dolayısıyla hastanelerde, su yönetimi sağlanarak, kaynaklar dikkatli kullanılmalı, atık suların kirletici etkisi azaltılmalı ve su döngüsü kontrol edilmelidir (Terekli at all, 2013: 3754, Roberts, 2011:45 50). Hastaneler, sağlık bakım hizmetlerinin karmaşık mühen i lik hizm tleri gerektirmesi, sunulan hizmetlerin h terojen yapısı ve genellikle kamu binaları arasında yeşil felsefesi ve yeşil sürdürülebilirlik açılarından yönetilmesi belki de en zor olan yapılardandır. Amerika Çevre Ajansı’nın (EPA – Environmental Protection Agency) verilerine göre yaşlı bakım evleri ve otellerin ardından içerdikleri birim alan başına en fazla su tüketen kurumlar hastanelerdir (Beyhun, 2015:2). OECD’nin yapısı içinde oluşturulan Uluslararsı Enerji ajansı tarafından yayımlanan bir bildiride, hastanelerin %44(Hollanda) ile %20(Almanya) arasında değişen oranlarda enerji tasarrufu potansiyeline sahip olduğu, bir yıl içinde hiçbir bitçe gerektirmeden ve sağlık hizmetlerinin konforuna zarar vermeksizin, su, ısıtma, aydınlatma, haUHEYAD www.uheyadergisi.com Uluslararası Hakemli Ekonomi Yönetimi Araştırmaları Dergisi Nisan / Mayıs / Haziran –İlkbahar Yaz Dönemi Sayı: 08 Yıl:2016 International Refereed Journal of Research on Economics Management April / May / June – Spring Summer Issue: 08 Year: 2016 JEL KODU: E21-D14-D31-E44 ID:63 K:71 (Ekonomi –Economics) ISSN Print: 2148-8207 Online 2149-2492 (ISO 9001-2008 Belge No / Document No: 12879 & ISO 14001-2004 Belge No / Document No: 12880) (MARKA PATENT NO: TRADEMARK) (2015/03942-2015-GE-17393) 3 ULUSLARARASI HAKEMLİ EKONOMİ YÖNETİMİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ International Refereed Journal of Researches on Economy Management Ekim / Kasım / Aralık 2014 Sayı: 02 Cilt: 01 Sonbahar Kış October / November / December 2014 Issue: 02 Volume: 01 Autumn Winter ID:13 K:02 (Ekonomi) & (Economy) www.uheyadergisi.com (ISO 9001-2008 Belge No: 12879 ISO 14001-2004 Belge No: 12880) SANAYİ VE KONUTLAR AÇISINDAN TÜKETİM ARALIKLARINA GÖRE ELEKTİRİK VE DOĞALGAZ FİYATLARININ EKONOMETRİK AÇIDAN İNCELENMESİ Murat KORKMAZ, Hakan AÇIKGÖZ Güven Grup A.Ş. Finans Yönetmeni Kilis 7 Aralık Üniversitesi, Elektrik-Enerji Bölümü Özet : 2012-2014 Yılları arasındaki TUİK verileri kullanılarak hazırlanan bu çalışma, sanayi ve konutlarda kullanılan doğalgaz ile elektrik tüketiminin istatistiksel olarak analiz edilmesi şeklindedir. Farklı analiz teknikleri kullanılarak hazırlanan çalışmada ANOVA modeli uygulanmıştır. Ayrıca hipotez testleri uygulanarak araştırma daha kapsamlı hale getirilmiştir. Sanayi ve konutlarda tüketim aralıklarına göre elektrik ve doğalgaz fiyatlarının tespit edilmesi yönünde hareket edilmiş olup, yapılan istatistik bulgulara göre de sonuca gidilmiştir. Elde edilen bulgular sonucunda; sanayi sektörü için tüketim aralığı arttıkça, elektrik ve doğalgaz fiyatlarının genel seviyesinde düşüş gözlendiği sonucuna varılmaktadır. Sonuç olarak tüketim aralığı Kw cinsinden yükseldikçe, fiyatlarda da azalma meydana gelmektedir. Anahtar Kelimeler : Elektrik, Doğalgaz, Tüketim, Sanayi, Konut, Anova, TUİK, Fiyat ECONOMETRIC ANALYSIS OF ELECTRICITY AND NATURAL GAS PRICES ACCORDING TO CONSUMPTION RANGES IN TERMS OF INDUSTRY AND HOUSES Abstract: In this study prepared by using data of TSI belonging to the years of 2012-2014, the consumption of electricity and natural gas used in industry and houses is statistically analyzed. ANOVA model was applied to the study prepared with the use of different techniques for analysis. Moreover, tests of hypothesis were applied and the research was made more comprehensive. The purpose was to determine electricity and natural gas prices valandırma ve diğer sistemlerde alınacak basit In this study prepared by using data of TSI belonging to the years of 2012-2014, the consumption of electricity and natural gas used in industry and houses is statistically analyzed. ANOVA model was applied to the study prepared with the use of different techniques for analysis. Moreover, tests of hypothesis were applied and the research was made more comprehensive. The purpose was to determine electricity and natural gas prices valandırma ve diğer sistemlerde alınacak basit önlemler ile %10 enerji tasarrufunun rahatlıkla sağlanabileceği belirtilmektedir. Bir binanın yapım aşamasında itibaren, enerji verimliliği açısından dizayn kurgulanırken, ilerideki ihtiyaçlar göz önünde bulundurulmalıdır. Enerji verimlilik programlarının uygulanması için en önemli basamak organizasyondur (IEA and OECD, 1997:4-9) Bu çalışmanın amacı, “Sağlık tesi lerinde su tüketimini azaltmaya yönelik alınacak tasarruf tedbirleri ile etkili sonuçlar elde edilebilir mi?” sorusuna cevap aramaktır.

Aile Hekimliği Uygulamasında Geliştirilmesi Gereken Noktalar

Aile Hekimligi uygulamasi ile birinci basamak saglik hizmetlerinin guclendirilmesi ve yeniden yapilandirilmasi hedeflenmistir. Uygulamada bazi uyumsuzluklar yasanmaktadir. Bu yazida, tespit edilen problemler ile bu problemlere yonelik olarak cozum onerileri tartisilmaktadir.

Türkiye'deki Aile Hekimliği Uygulamasında Geliştirilmesi Gereken Noktalar

Aile Hekimligi uygulamasi ile birinci basamak saglik hizmetlerinin guclendirilmesi ve yeniden yapilandirilmasi hedeflenmistir. Uygulamada bazi uyumsuzluklar yasanmaktadir. Bu yazida, tespit edilen problemler ile bu problemlere yonelik olarak cozum onerileri tartisilmaktadir.

Points to be Improved in Family Practice in Turkey

Aile Hekimligi uygulamasi ile birinci basamak saglik hizmetlerinin guclendirilmesi ve yeniden yapilandirilmasi hedeflenmistir. Uygulamada bazi uyumsuzluklar yasanmaktadir. Bu yazida, tespit edilen problemler ile bu problemlere yonelik olarak cozum onerileri tartisilmaktadir.