Mehmet Özgen

Oral Rehabilitation in a Patient with Major Maxillofacial Trauma: A Case Management

Traumatic injuries may cause anatomic deficiencies in soft and hard tissues. These defects often result in the loss of attached mucosa and alveolar processes, which might reduce potential prosthesis support and require bone and skin grafting. As a result of major maxillofacial trauma, complete or partial avulsion of the palate may require extensive surgical and prosthodontic rehabilitation. The appropriate treatment for the maxillary defect demands a multidisciplinary approach by a team which consists of various fields of dentistry and medicine. The planning prostheses should replace not only missing teeth but also lost soft tissues and bone, and they should include the hard palate, residual alveolar ridges, and, in some instances, the soft palate. This paper describes the treatment procedures including plastic surgery operation procedures and prosthetic rehabilitation in a 19-year-old woman after her severe bicycle accident.

DERİN ÖRTÜLÜ KAPANIŞ TEDAVİSİNDE BIOPROGRESSIVE YAKLAŞIM

OZET: Derin ortulu kapanis olgulari ortodonti kliniginde tedavileri en zor gerceklestilen problemlerdendir. Halen ortodonti literaturunde ortulu kapanis acilma mekanikleri uzerinde bir fikir birligi de olusmamistir. Bioprogressive therapy utility ark konfigurasyonlari ile tedavinin baslangicindan itibaren etkili kapanis acici mekanikleri icermektedir. Bu yuzden alt ve ust keser dislerde tedavi boyunca intruzyon ve labial kok torku basarili bir sekilde verilebilmektedir. Stomatognatik sistemin global degerlendirilmesi sayesinde bioprogressive therapy mandibuler kondil ve diski kapanis. acilmasi sonrasi fonksiyonel olarak pozisyonladigindan tempormandibuler eklem sorunlari gibi kraniomandibuler duzensizliklerin tedavilerinde de sonuc alabilmektedir. Bu makalede brachifacial yuz tipindeki iki derin ortulu kapanis olgusunun bioprogressive therapy kullanilarak cekimsiz yurutulen tedavileri sunulmustur.

TEMPOROMANDİBULER EKLEM RAHATSIZLIKLARINDA ORTODONTİK UYGULAMALAR

OZET: Temporomandibuler eklem disfonksiyonu son yillarda ortodontistlerin ugrastigi konulardan biri haline gelmistir. Ortodontist fonksiyonel okluzyonu yeniden yapilandirabilme yetenegine haiz oldugundan TME rahatsizliklarinda ortodontik uygulamalar belirgin olarak artmaktadir. Bu yayinda Progresif Ekstruzyon Mekanigi kullanilarak ortodontik tedavileri yurutulen iki TME disfonksiyon olgusu sunulmustur. Baslangic splint tedavisi ve izleyen multiband mekanoterapilerin yararli ve etkili oldugu gorulmustur.

PG KANİN RETRAKSİYON ARKININ KLİNİK UYGULAMASI

OZET: Kaninlerin kontrollu retraksiyonu biomekanik gereksinimlerden oturu planli dis hareketlerinde onemli bir safhadir. PG kanin retraksiyon arki edgewise tekniginde kullanilan segmental ark mekanikleri icinde oldukca yeni bir uygulamadir. Bu vaka raporunda PG kanin retraksiyon arki iki cekimli olguda alt ve ust kaninlere uygulandi. Klinik uygulama sonucunda PG kanin retraksiyon arkinin cekim boslugu kapatilmasinda ve paralel dis hareketi saglanmasinda yararli ve etkili oldugu saptandi.

NORMAL OKLUZYONLU BİREYLERİN MCNAMARA SEFALOMETRİK ANALİZİ İLE DEĞERLENDİRMESİ

OZET: Bu arastirma Angle klasifikasyonuna gore sinif I okluzyonlu olarak tanimlanan bireylerin lateral sefalogramlarinin McNamara Analizi ile longitudinal olarak degerlendirilmesi amaciyla yurutulmustur. Arastirma grubu 10’u kiz, 10 erkek toplam 20 bireyden olusmustur. Bireylerden 13 ile 17 yaslarinda olmak uzere 4 yil arayla lateral sefalogramlar alinmistir. McNamara analizinin bulgulari istatistiksel olarak degerlendirilmis ve sonucta bu analizin benzerlerine gore daha aydinlatici ve bilgilendirici oldugu kanisina varilmistir.

Yetişkinlerde Rapid Maksiller Ekspansiyon

OZET: Maksiller horizontal yetersizlik, maksiller kollaps, nazal stenoz, ark-dis boyutlari uyumsuzluklari, temporomandibuler duzensizlikler ve ortognatik cerrahi oncesi ark koordinasyonu amaciyla rapid maksiller ekspansiyon (RME) ortodontik tedavinin baslangic safhasinda kullanilmaktadir. Bununla beraber maksiller horizontal yetersizlik gosteren yetiskin olgvlarda ise durum tartismalidir. Genellikle kizlarda 16, erkeklerde 19 ve yukari yaslardaki vakalarda maksiller darlik cerrahi veya posterior dislerin flaringi ile kompromize edilerek tedavi edilebilir gorusu yaygindir. Halbuki % 5 oraninda 25 yasa kadar palatinal suturun tarn kapanmadigini gosteren calismalar vardir. Bu goruse dayanarak klinigimizde tedavi edilen dort eriskin olguda RME uygularimis ve makalemizde koriservatif RME yaklasiminin sinirlari vurgulanmistir.

Maksiller Sagittal Apareyin Dentofasiyal Sisteme Etkisi

OZET: Maksiller ark boyutu yetersizligi gosteren sinif III egilimli olgularin cekimsiz tedavilerinde baslangic apareyi olarak kullanilan Y-Plate veya sagittal aparey gerekli yerin saglanmasinda klinigimizde basarili sonuclar vermektedir. Cekimli tedavi ile yuz konkavitesinin artacagi bu tip 16 olgunun baslangic ve bitis sefalogramlari uzerinde yapilan iskeletsel, dental ve yumusak doku analizleri sonucunda molarlarda distalizasyon, keserlerde labial protruzyon saptanmistir.

DENTAL LAZERİN GÖMÜLÜ DİŞLERDE UYGULANMASI

OZET: Lazer dis hekimliginde son yillarda ozellikle periodontoloji, endodonti, konservatif dis tedavisi ve agiz hastaliklarinin cerrahilerinde kullanim alani bulmaktadir. Ortodonti ve pedodonti hastalarinin cerrahi mudahale gerektiren olgularinda da Nd:YAG lazer ozellikle cocuklarda sagladigi kolayliklardan oturu basit cerrahi operasyonlarda kullanilmaktadir. Bununla ilgili iki gomulu dis operasyonunun lazerle ekspoze edilisi vaka raporu olarak sunulmustur.

Dudak-Damak Yarıklarında Maksiller Ortopedik ve Ortodontik Yaklaşım

OZET: Dudak ve damak yarikli hastalarin multi-disipliner ekip calismasi yaklasimi icinde yurutulen maksiller ortopedik ve ortodontik tedavisi bozulmus olan fonksiyon ve yuz estetiginin yeniden kurulmasinda onemli bir yer tutmaktadir. Bu yaklasim iki ayri tedavi surecini kapsamaktadir. a) Preoperatif maksiller ortopedik tedavi veya infant ortopedisi b) Postoperatif maksiller ortopedik ve ortodontik tedavi. Gunumuzde infant ortopedisi hala bir tartisma konusu olmaya devam etmektedir. Infant ortopedisinin amaci maksiller ark formunun dudak operasyonu oncesi saglanarak nedbe dokusunun neden olabilecegi basincin maksiller kaidenin gelisimine engel olmasini onlemektir. Bircok arastirmaya gore maksiller gelisimi onleyen erken palatoplasti degil, basarisiz dudak operasyonudur. Postoperatif dudak damak yarikli olgularda ise tedavi kollabe olmus maksiller arkin transversal ve sagittal yonde ortopedik olarak rehabilitasyonunu hedeflemektedir. Bu makalede klinigimizdeki pre ve post operatif dudak damak yarikli hastal...

BEGG TEKNİĞİNİN DENTOALVEOLER ETKİLERİNİN SEFALOMETRİK İNCELEMESİ

OZET: Bu arastirma Begg teknik uygulanarak dort premolar cekimiyle tedavi edilen sinif 1 anterior caprasiklik ile karakterize 28 hastanin tedavi oncesi ve sonunda alinan lateral sefalogramlari ile kontrol grubu olarak alinan normal okluzyonlu ve tedavi uygulanmayan 28 bireyin ayni sureler arasinda cekilen lateral sefalogramlari uzerinde yurutulmustur. Ricketts ve ilgili sefalometrik analizler sonucunda yapilan degerlendirmelerinde Begg teknik ile daha cok dentoalveoler kaidelerde degisiklik meydana gelmektedir.