Osman Bengi

Certain Anatomical Relations and the Precise Morphometry of the Infraorbital Foramen–Canal and Groove: An Anatomical and Cephalometric Study

Objectives To determine and to standardize the certain anatomical relations, and the precise size, course, and location of the infraorbital foramen, canal, and groove for facilitating surgical and invasive procedures.

Changes in posterior airway space, pulmonary function and sleep quality, following bimaxillary orthognathic surgery

Bimaxillary orthognathic surgery (BOS) is commonly used in the correction of severe Class III deformities (mandibular prognathism with maxillary retrognathism). The postural response of the pharyngeal airway after mandibular setback and maxillary advancement procedures is clinically crucial for maintaining optimum respiration. Patients might suffer from obstructive sleep apnoea, postoperatively. The aim of this study was to determine the effects of BOS on pharyngeal airway space, respiratory function during sleep and pulmonary functions. 21 male patients were analysed using cephalometry, spirometry for pulmonary function tests, and a 1 night sleep study for full polysomnography before and 17±5 months after BOS. The data show that the hyoid bone repositioned to the inferior, the tongue and soft palate displaced to the posterior, narrowed at the oropharynx and hypopharynx and widened at the nasopharynx and velopharynx levels significantly (p<0.05). The alterations indicated decreased airway resistance and better airflow. As a consequence of polysomnography evaluation, the sleep quality and efficiency of the patients improved significantly after BOS. Patients who undergo BOS should be monitored with pulmonary function tests and polysomnography pre- and postoperatively to detect any airway obstruction.

Distraction osteogenesis in a severe mandibular deficiency

ObjectiveDistraction osteogenesis is an alternative treatment method for the correction of mandibular hypoplasia. In this case report, distraction with a multidirectional extraoral device was performed to gradually lengthen the corpus and ramus of a patient who had a severe hypoplastic mandible.Materials and methodsThe patient underwent bilateral extraoral ramus and corpus distraction osteogenesis. After seven days of latency period, distraction was performed 0.5 mm twice a day. Subsequent consolidation period was 12 weeks.ResultsThe patients mandible was elongated successfully. Cephalometric analysis revealed that ANB angle decreased from 13° to 6°, overjet of 15 mm decreased to 4 mm, corpus length increased from 49 mm to 67 mm, and ramus length increased from 41 mm to 43 mm. Posterior airway space (PAS) also increased due to advancement of the mandible. In stereolithographic model evaluation it was determined that the distances from condylion to gonion and from gonion to pogonion increased.ConclusionSatisfactory results from both aesthetic and functional standpoints were obtained by distraction osteogenesis of the ramus and corpus.

PERİODONTAL DİSTRAKSİYON OSTEOGENEZİS YÖNTEM İLE GERÇEKLEŞTİRİLEN HIZLI KANİN DİSTALİZASYONU (OLGU RAPORU - ÖN ÇALIŞMA)

OZET: Distraksiyon osteogenezis teknigi ortodontik dis hareketi elde etmek amaciyla kullanildiginda periodontal distraksiyon osteogenezis adini almaktadir. Ortodontik dis hareketi gerilme tarafinda alveolar kemik depozisyonu, sikisma tarafinda da alveolar kemik repozisyonu ile karakterize periodontal bir fenomendir. Mekanik stimulusu takiben periodontal ligament gerilmekte bir baska deyisle distrakte olmakta ve ardindan kemik depozisyonu yani osteogenezis gelismektedir. Calismamizda periodontal distraksiyon osteogenezis olusturmak amaciyla klinigimizde gelistirdigimiz intraoral dis destekli distraktor yardimiyla gerceklestirilen hizli kanin distalizyonu elde edilmis bir olgu sunulmustur. Kanin distalizasyonunu 3–4 hafta gibi kisa bir sureye sigdiran bu yeni teknigin klinik ve histolojik verilerle desteklendiginde gunumuz ortodontisinde yaygin kullanim alani bulacagi dusunulmektedir.

İSKELETSEL SINIF III OLGULARDA TEK ÇENE VE ÇİFT ÇENE ORTOGNATİK CERRAHİ UYGULAMALARINI TAKİBEN YUMUŞAK DOKU DEĞİŞİMLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

OZET: Bu calismanin amaci iskeletsel Sinif 3 malokluiyonlarin tek cene ve cift cene cerrahisi ile elde edilen yumusak doku degisikliklerinin karsilastirilarak degerlendirilmesidir. Bu calisma iskeletsel Sinif 3 yapiya sahip 20 birey uzerinde yurutulmustur. Bireyler esit iki gruba ayrilarak normal bir maksilla ve mandibular prognatizm gosteren 10 birey birinci grubu olusturmustur. Bu gruba cerrahi tedavi olarak sadece bilateral sagital split ostetomisi uygulanmistir, Ikinci grup maksiller gerilikle beraber mandibular prognatizm gosteren bireylerden olusturulmus ve cerrahi tedavi olarak maksillanin ileri alimi icin LeFort 1 osteotomis mandibulanin geri alimi icinde bilateral sagital split osteotomisi uygulanmistir. Her bireyden ameliyat oncesinde ve ameliyattan bir yil sonra sent-rik iliskide veya okluzyonda ve dudaklar kapali sekilde lateral filmler alinmistir. 10 adet iskeletsel, 17 adet profil olcumu degerlendirilmistir, istatistiksel analiz SPSS paket programi ile yapilmistir, Her iki grupta da Li-B-Pog...

R.S.S.D. VE MODİFİYE PENDULUM APAREYLERİNİN MOLAR DİSTALİZASYONU ÜZERİNE ETKİLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

OZET: Agiz ici molar distalizasyon yontemlerinde ortaya cikan baslica olumsuzluklar ankraj kaybi ve hijyen problemleridir. Calismamizin amaci molar distalizasyonu amaciyla klinigimizde gelistirilen R.S.S.D. (Removable Segmental Sliding Distalizer) Apareyi ve Modifiye Pendulum Apareyinin dis-cene-yuz sistemi uzerindeki etkilerinin karsilastirmali olarak incelenmesidir. Calismamiz iskeletsel Sinif I, Dissel Sinif II malokluzyona sahip kronolojik yas ortalamasi 11 yil 6 ay olan, 8 kiz 12 erkek toplam 20 bireyden distalizasyon basi ve sonu elde edilen 40 adet lateral sefalometrik film uzerinde gerceklestirilmistir. Calisma grubunu olusturan olgular iki esit gruba ayrilarak birinci gruba RSSD Apareyi, ikinci gruba ise Modifiye Pendulum Apareyi uygulanmistir. Her iki grupta da tum bireylerde I.Sinif molar iliskisi elde edilene kadar distalizasyona devam edilmistir. Sefalometrik analiz sonuclari istatistiksel olarak Wilcoxon ve Mann Whitney U testleri ile degerlendirilmistir. Muteharrik bir aparey olan RSSD Apar...

“OBSTRUCTİVE SLEEP APNEA” SENDROMUNDA SEFALOMETRİK DEĞERLENDİRME

OZET: Bu calismada OSA tanisi konmus eriskin 20 bireye ait lateral sefalometrik filmler uzerinde intrakraniel referans noktalari yardimi ile gerceklestirilen acisal, cizgisel ve alan olcumleri degerlendirilerek OSA olgularinin ortak ozellikleri ve iskeletsel 1, 2, ve 3. Sinif olgularla farkliliklarinin ve benzerliklerinin ortaya konmasi amaclanmistir. Kontrol grubu olarak OSA’nin subjektif semptomlarindan hicbirini tasimayan eriskin 60 bireyin lateral sefalometrik olcumleri kullanilmis ve kontrol grubu iskeletsel 1., 2. ve 3. Sinif ozellikler tasiyan alt gruplara ayrilmistir. OSA grubu ile diger uc grup arasindaki farklar non-parametrik Mann Whitney-U testi ile istatistiksel olarak degerlendirilmis ve OSA grubunun ortak ozellikleri ile gruplar arasi farkliliklar ortaya konmaya calisilmistir. Bulgular incelendiginde OSA grubunu diger uc gruptan ayiran ortak ozelliklerin kranioservikal acidaki artis, yumusak damak uzunlugundaki fazlalik ve nazofaringeal alandaki daralma oldugu tesbit edilmistir.

ÜST KANİN VE YAN KESİCİ DİŞ TRANSPOZİSYONUNUN ORTODONTİK TEDAVİSİ

OZET: Transpozisyonlar iki disin dental arkda yer degistirdikleri nadiren gorulen dental anomalilerdendir. Genellikle ust kanin disin 1. kucuk azi yada yan kesici dis ile yerdegistirmesi sonucu ortaya cikarlar. Her olgunun kendine ozgu ozellikleri olmasina karsin, genellikle uc temel tedavi teknigi uygulanir. Birincisi dislerin orjinal yerlerine alinmalaridir, ikincisi transpoze durumda dislerin seviyelenmeleri ve ucuncusu transpoze durumdaki. dislerden birinin yada her ikisinin birden cekimlerinin yapilarak ortodontik tedavinin tamamlanmasidir. Bu makalede, transpoze durumdaki ust kanin ve yan kesici dislerin ortodontik tedavisi sunulmus ve tartisilmistir.

AĞIZDAN SOLUNUM SENDROMUNDA NAZAL HAVA YOLU KAPASİTESİNİN ADENOİDEKTOMİ ÖNCESİ VE SONRASI SEFALOMETRİK DEĞERLENDİRİLMESİ

OZET: Bu calismanin amaci nazofarengeal hava yolu blokaji sonucu gelisen agizdan solunum sendromunda adenoidektomi endikasyonu konulmasinda sefalometrik analizin degerini orta ya koymaktir. Arastirmamiz, adenoidektomi oncesi ve sonrasi 10 bireyden elde edilen 20 lateral sefalogram uzerinde yurutulmustur. Sefalometrik degerlendirmede; hava yolu orani, AD1-PNS, AD2-PNS ve Ptv-AD mesafeleri olculmus ve normlar ile karsilastirilmistir. Hava yolu oraru planimetre ve bilgisayar yardimi ile hesaplanmistir. Postoperatif olcumlerde adenoid blokajin ortadan kalktigi ve bulgularimizin Michigan Universitesi tarafindan saptanan normlarla uyum icerisinde oldugu saptanmistir

VARDIMON SİSTEMİ FONKSİYONEL ORTOPEDİK MAGNETİK APAREYİN DİŞ-ÇENE-YÜZ SİSTEMİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

OZET: Bu calismadaki amacimiz; II. Sinif 1. Bolum malokluzyonlu bireylerde, Vardimon sistemi fonksiyonel ortopedik magnetik apareyle gerceklestirilen tedavilerin dis-cene-yuz sistemi uzerindeki etkilerini incelemek, ortodontik kuvvet sistemleri icerisinde yeni bir yontem olan magnetik kuvvetlerle fonksiyonel apareylerin kombine kullaniminin, ortodontik tedavi yaklasimlari icerisindeki yerini tartismaktir. Arastirmamizda, tedavi grubunda 12, kontrol grubunda 12 olmak uzere, toplam 24 II. Sinif 1. Bolum malokluzyonlu bireyin baslangic ve bitis sefalogramlari uzerinde 16 acisal ve 18 cizgisel olcum yapilmistir. Yapilan sefalometrik degerlendirmeler sonucunda, Vardimon Sistemi fonksiyonel ortopedik aparey ile, ust cene gelisiminin frenlendigi, alt cenenin onde ve asagida konumlandirildigi, ozellikle ramus yuksekligindeki artisa bagli olarak efektif alt cene uzunlugunda boyutsal artis oldugu, alt ve ust buyukazi ve kanin dislerinde Angle I. Sinif kapanis iliskisinin saglandigi gorulmustur.